deliyiz biz

Salı, Eylül 19, 2006

Çayda çıra

Bir yanında türbanlı eşi.

Diğer yanda çaydan geçirdiği aile dostu.

Ortada bütün ciddiyeti ve saflığıyla çaydan geçirmeyi aklamaya çalışan AKP'li bürokrat.

Komik, salakça, zavallıca, aşağılık...

Komik olan, adam

Hadi sen elelemin kadınını mıncık mıncık kucaklayıp çaydan geçirmeye çok meraklandın, bari fotoğraf çektirme be adam. Tamam alışıkınız yapıp edip hiçbir şeyin ortaya çıkmamasına ama iş başka aşk başka. İşte istediğini yap, kimse hesap sormaz sana. İstediğini işe al, istediğin zaman çıkart, istediğin kadar maaş ver, istediğini nemalandır, ona buna fayda yarat milletin parasıyla. Amaaaaaaaaaa iş aşka gelince dikkat edeceksin. Evdeki türbanlı, sessiz, mecbur eşin sana hesap soramaz belki ama medya sorar adama bunun hesabını. Tarih affetmez!

Hadi o salaklığıda yaptın, fotoğraf çektirdin, bari çıkıp televizyonlarda çaydan geçiyorduk zırvalarıyla rezil olma di mi?

Salak olan, çaydan geçirilen kadın

Hadi elelemin adamının kucağına kimbilir hangi gerekçeyle atladın, çaydan geçtin. Bari televizyona çıkıp adamın yanında madara etme kendini. Yoksa bu da ünlü olabilmenin kısa yollarından biri mi?

Zavallı olan, pek tabii ki türbanlı eş

Daha önceki bir yazımda Türk kadınının acizliği nasıl sindire sindire öğrendiğinden bahsetmiştim. Bu yalamış yutmuş acizliği. Bu kadar mı kendi kararlarını vermekten uzak bir noktada bizim kadınımız! Hadi işin yok, mesleğin yok, geçmişini, geleceğini, herşeyini bir adama bağlamışsın. Çapkınlık yapsa senden af dileyen de yok zaten. Ama yapma etme, bari şu televizyona çıkma. Diret. Yapmam de. Çayda çıranın iki başrol oyuncusunun yanında kendini daha da aşağılatma.

Ve son olarak, aşagılık

Aslında tüm olay baştan sona aşağılık.


1 Comments:

Yorum Gönder

<< Home


 
javascript hit counter