deliyiz biz

Salı, Ekim 31, 2006

ABUGA

Yazımın başlığında kullandığım "abuga" küçük adam tarafından literatüre son günlerde kazandırılmıştır. Anlamı "ismi bilinmeyen şey". Zaman zaman fiil olarak da kullanılabiliyor.
Kitap okurken bildiği şeyleri sayıyor.Uğur böcüğü, arı, çiçek, abuga! Abuga bitti. Ne bitti anlayamıyoruz çoğu zaman, ama henüz ismini bilmediği bir eylem olsa gerek.

Son haftalar hem çook keyifli, hem de inanılmaz zor geçiyor. Küçük adam biz ne yersek onu yiyip, nasıl davranırsak aynı şekilde davranıyor. Burnumu çeksem onu bile taklit ediyor. Bunun dışında yoğun bir kelime tekrar ve öğrenme sürecindeyiz. Artık bizim söylediğimiz kelimeleri ses olarak taklit edebiliyor. Gırtlaktan gelen sesler hariç. G ve H gibi mesela.

Küçük adamın büyüdüğünü görmek muhteşem ama büyüdükçe her şeyin bilincine varması ve ayrımını yapabilmesi korkutucu. Her an yeni bir şey kapabiliyor. Herhangi birinden! Örneğin 2 hafta kadar önce bir markette oyuncakçıdan çıkmamak için yere yatmış ağlayan bir çocuk gördü. Bizim de saflığımıza geldi, o anda anlatmadık bunun kötü bir şey olduğunu. Ve tam 2 haftadır, küçük adam istekleri yapılmadığında veya bize sinirlendiğinde kendini yere atıp ağlıyor. Şimdiye kadar bu yolla hiç bir şey elde edemediği ve asla elde edemeyeceğini anladığı için giderek azalıyor bu davranışlar. Ama iki haftadır burnumuzdan getirdi doğrusu.

Bayram hasta geçti. Anne kucağına sığınıp iyileştim. Etkileri az da olsa hala devam eden korkunç bir nezleydi. Çok şükür bitti.

6 Comments:

  • Çocuklar gerçek felsefecilerdir. Çocuk yeniyi görendir.Baştadır, başlangıçtadır. Dünyayı henüz gelenekten gelen kalıplarla görmekten uzaktır. Şaşar, şaşırır, hayran olur. Ondan öğreneceğimiz çok şey vardır. Biz henüz çocuklardan, kadınlardan, ezik insanlardan, zulme uğramış azınlıklardan, sesi çıkmayan, yaşam biçimi bizlerden çok farklı insanlardan öğrenmemiz gerekeni öğrenemedik. Bunların içine "akıl hastası" olarak tanımlanmış bir bölük insanın yaşama bakışlarını da katmak gerek. Çok sesli düşünmeyi öğrenmek, farklı gözlerin gördüğü dünyalardan anlamlar deşirmeyi öğrenmek gerek...Ahmet İnam, Felsefe Profosörü...

    By Anonymous Adsız, at 6:49 ÖÖ  

  • merhaba bak ne güzel sizin küçük adam kendince kelimeler bile türetmeye başlamış ,bizimkinden tık yok bazen bir iki kelime çıkıyor ağzından biz bayram ediyoruz .kötü huylara gelince ben yolunu buldum, yapmasını istemediği şeyleri kreşte öğretmenine söylüyorum oda günün konusu olarak- bakın çocuklar bunları bunları yapmayın diyor (arabada arkaya oturulur,yemeğin hepsi yenir,anneye vurulmaz,yere yatılıp ağlanmaz v.b)gerçi kısa süreli etkili ama olsun bir kişinin sözünü dinlemesi bile yeterli .tavsiye ederim.(bu arada gay kedi de her yerde reklamını yapıyor gibi) ..

    By Blogger uykucu, at 11:10 ÖÖ  

  • gaykedi,
    evet çocukları gördükçe kendi çocukluğumu ve ne kadar değişmiş olduğumu hayretle farkediyorum.

    By Blogger bkaya, at 12:36 ÖS  

  • figencim,
    ben de yuvaya göndermek istiyorum ama yaş konusunda tereddütlüyüm. kendini ezdirmeyecek kadar büyüsün istiyorum.
    konuşma konusunda ise hiç dert etme, bu iş genetik. bizim baba tarafı çok gevezedir. küçük adam da konuşma konusunda hiçbir sıkıntı çekmedi böylece. eninde sonunda konuşmaya başlıyorlar.

    yürümeye başlasın diye gözünün içine baktığımız zamanlar geçti, biraz otursa da ben de dinlensem zamanları geldi. ah bir konuşsa derdini tam olarak anlatsa zamanları da geçecek, biraz sussa da kafamı dinlesem zamanları gelecek.

    sevgiler

    By Blogger bkaya, at 12:44 ÖS  

  • pirtikcim,
    havalar birden soğudu. ne olduğumuzu şaşırdık. haftaya gene ısınacakmış. bir hastalık furyası daha geliyor demektir bu durumda. hep soğuk olsa bu kadar hastalanmayacağız.

    By Blogger bkaya, at 2:05 ÖS  

  • Abuga..yani komik :)

    By Blogger Asortik Krep, at 6:02 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Home


 
javascript hit counter