deliyiz biz

Salı, Aralık 12, 2006

bu günlerde pek bi enerjikim

Evden dışarı çıkabilmek ve farklı bir şeyler yapmak çoooooook iyi gelmiş bana. Çok "atom karınca" gördüm kendimi yahu :)

Evde yapılması gerekenleri oflayıp poflamadan, hatta ilginçtir biraz da keyif alarak yapıyorum bu günlerde. Ofisi de güzelce toparladım, iyi oldu.

Aslında dağıtmakta üstüme yoktur benim. Annemle babam gibi iki titiz ve tertipli insanın hayatını cehenneme çevirmişliğim vardır gençliğimde. Kendimden daha iyi dağıtabilen bir insanla evli olmak bile etkilememişti beni. Ne zamana kadar. Hayatım KAÖ ve KAS olarak ikiye arılana dek.

Küçük adamdan önce ve küçük adamdan sonra!

2 sene önce doğurduğum mini dağınıklık makinesi sayesinde 30 yaşımdan sonra bir titizlik, bir tertipli olma takıntısı başgösterdi sonunda. İstiyorum da yapabiliyor muyum. Hayır tabii ki! Ev hala savaş alanından çıkmış gibi. Ben topluyorum oyuncakları, küçük adam arkamdan dağıtarak takip ediyor. Ben düzeltiyorum halıları, küçük adam hemen bozuyor. Hatta dün sabah banyo paspaslarını toplanmış yatak odasına atılmış görünce iyice çileden çıktım. Zaman zaman elbezileri ile yer temizliği yaparken de yakalıyorum küçük adamı!

Sabahları da uyanamam ben. Sürünerek çıkarım yataktan. Oldum olası severim sabah uykularını. Hiç şöyle saat çalınca yataktan fırlayıveren biri olamadım. Çok isterdim erken uyanıp (daha doğrusu ayılıp demeliyim) günün en güzel ve sakin saatlerini keyifle yaşamayı. Olmuyor, ben gece insanıyım. Hava kararınca bir enerji geliyor bana. Uyumak istemiyorum. Her şeyi gece yapasım var. Çamaşırları gece yıkar asarım mesela. Hatta iyi günlerimde ertesi günün yemeklerini bile gece pişiririm. Gündüz kimse benden bir şey istemesin. Mümkünse sabah kimse yataktan kaldırmasın beni. Uyandıktan sonra ayılmak için yarım saat dönmeliyim yatakta. Hiç çekilmem yoksa. Elbette bu alışkanlığım da KAÖ ve KAS olarak iki döneme ayrıldı. Artık bırak kendi kendime uyanıp yatakta dönmeyi, yeterince uyuyabilmek bile hayal oldu. Küçük adam bir uyku sevmez insan. Bebekliğinde de uyumazdı. Bu kadar uyku seven anne ve babanın böyle cingöz, mümkün olsa hiç uyumadan yaşayabilecek bir oğlu nasıl olabilir. Gece geç yatan, sabah erken kalkan, öğlen uykusuna eskiden kavga dövüş yatan, şimdilerde ise asla öğlen uykusu uyumayan bir küçük adam!

Olsun varsın.
İstediğin kadar dağıt.
İstediğin kadar uyutma beni.
İyi ki geldin, iyi ki varsın küçük adamım.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home


 
javascript hit counter