deliyiz biz

Cumartesi, Aralık 02, 2006

çok üzüldüm bu gün ben

Çarşıdan eve dönerken nasıl olduğunu anlayamadığımız bir şekilde merdivenden aşağı düştü küçük adam. Onun çığlığını duyduğum anda ömrümden kaç on yıl gitti bilmiyorum. Hele önümden aşağı koşan babasının tepkisini duyunca aklımdan binlerce görüntü geçti. Yavrumu ne durumda bulacağım diye deliye döndüm. Çok şükür ki ufak bir üst dudak şişliği ile atlattık. Hala tetikteyim acaba başını vurmuşmudur bir yerlere diye.

Olay sonrası büyük reisle birbirimize girdik tabi olay nasıl oldu diye. İşin garip tarafı sanki ikimizde ayakta uyuyorduk. Üstelik yanımızda dedesi de vardı. Bu kadar insan nasıl oldu da bu kadar daldık aynı anda bilmiyorum. Çok üzüldüm ben. Hala sızlıyor bir yerler ufak ufak olayı hatırlayınca.

Bir de eve geldikten sonra mutfakta yemek hazırlarken sandalyeden aşağı düşmesin mi. Delirdim artık tabi. Biraz sonra üstüne bir de çalışma odasındaki döner sandalyeden düşünce kafayı yemek farz oldu.

Son günlerde çok düşüyor küçük adam. Bisikletinden, kanepeden, sandalyeden kaç kez düştü. Pek ağlayan bir çocuk olmadığı için düşüşlerinde ciddi olaylar çıkmıyor, ama ben endişeleniyorum acaba başını bir yere vurup kötü bir şeyler olmasın diye. Hareketlerinde bir gariplik var mı kontrolü yapıyorum devamlı.

Küçük adam uyuyor. Yanına gidip gidip sarılıp öpüyorum. Annelik zor iş...

11 Comments:

  • Küçük yaşlarda dengelerini zor sağlıyorlar. benimki de çok düştü. hatta daha geçende, gece ben daha yatmamışken gidip babasının yanına yatmış ve küt sesine koştum ki Atoş yerdeydi. Genelde çok yüksekten düşmedikten sonra bir şey olmuyor çünkü kemikler daha esnek diye düşünüyorum. bir de bizim hep gözümüz onların üzerinde ama saldım çayıra mevlam kayıra tarzında anneler de var ki bunlardan biri annemin eski komşusuydu çocuk ikinci kat balkonundan düştü ve hiçbir şey olmadı annesi alıp doktora bile götürmedi.geçmiş olsun. beylik laf var ya çocuklar düşe düşe büyür diye doğru valla. bu arada geçen gün kahve molasında gördüm sizin yeni sitenin linkini gelip buraya yazacaktım ki sizin zaten sitenizde yer verdiğinizi fark ettim. kendi sitemmiş gibi sevindim tanıtımının yapılmasına.hayırlı olsun yeni siteniz de. sevgiler...

    By Blogger Burcu - Mutfak Camı, at 4:56 ÖS  

  • pirtikcim,
    aslında biz de düşmelerini pek önemsemeyiz. hatta düşünce yardım beklemez, kendi kalkar hep yerden. ağlamaz da fazla. ama dünkü düşüşün nasıl olduğunu ve ne kadar mesafeden düştüğünü görmedim. bu yüzden fazla üzüldüm galiba.

    sen endişeyi bir de doğunca gör. ilk günler sanki gözünü üstünden bir an ayırsan bir şey olacak gibi geliyor. ve bu endişe olayı hiç bitmiyor annelerde. bir deney yapılmış. anneler ve babaların beyinlerinde çocuklarını gördüklerinde olan değişimlere bakmışlar. anneler sürekli endişe halindeyken babalarda tık yok. biz annelerin farkı bu işte...

    sevgiler

    By Blogger bkaya, at 11:54 ÖS  

  • burcucum,
    evet küçükken düşmelere daha toleranslı oluyorlar. sizin komşu da bir harikaymış doğrusu. her halde sinirlerini aldırmış olsa gerek. 2. kattan düşmek ne demek!

    bu arada yeni site hakkında yazdıkların için teşekkür ederim. umarım senin de takip etmekten hoşlandığın bir yer olmuştur. eleştirilerin olursa duymaktan memnun olurum.

    sevgiler

    By Blogger bkaya, at 11:58 ÖS  

  • Hay llahım geldi de mi üstüste gelir allah beterinden korusun, düşe kalka büyüyecekler sözü doğru maalesef :(

    By Blogger Gün, at 12:50 ÖÖ  

  • gecmis olsun... ciddi anlamda insani kahredici bir durum gercekten. duse kalka buyoyorlar ama bizlerde kahroluyoruz hatta onlar acilairni bir muddet osnra unutuyorda bizlerdeki travma gecmek bilmiyor. dogru annelik delilik gercekten..

    By Blogger Koyubeyaz, at 11:53 ÖÖ  

  • çok geçmiş olsun. Evet hep düşüyorlar. Benimki de cuma günü okuldan alnında yumurta kadar bir morlukla geldi yine. Kendini sakın suçlama düşüyorlar, düşecekler.. Bu konuda bildiğim tek şey varsa: çocukları melekler korur...
    Sevgiler
    İpek

    By Blogger ipek, at 1:12 ÖS  

  • gün,
    evet, üst üste gelmesi beni bu kadar etkiledi sanırım. Allah hepimizi beterinden korusun

    koyubeyaz,
    bizimki iki dakika sonra unutmuştu olayı. zaten unutmasa ikinci ve üçüncü kez düşmezdi sanırım. ama biraz etkisi kalmış. dün kaydıraktan kayarken oldukça temkinliydi

    ipek,
    sana da geçmiş olsun. sanırım bir koruma mekanizması söz konusu. her düşme, çarpma olayından sonra biraz daha inanıyorum buna.

    By Blogger bkaya, at 2:05 ÖS  

  • evet düşe kalka büyüyorlar ama yine de benim her düşmede yüreğim ağzıma geliyor. düşme sonrası oluşan neler neler duyuyoruz ya.allahtan pek bir şey olmuyor ama ben bu yaşta basit bir düşmeyle kol kırabiliyorum mesela...

    By Blogger uykucu, at 2:26 ÖS  

  • evet figencim, benimde her seferinde acaba bu akşam uyumasam da başında mı beklesem sorusu geliyor aklıma. ya bir şey olursa diye...

    By Blogger bkaya, at 10:06 ÖS  

  • Sevgili B,

    Büyüme evresinde oldukları için vücutları çok çabuk değişiyor ve sanırım farkına varamıyorlar. Yani ellerinin, ayaklarının nereye kadar uzanabileceğini saptayamıyorlar gibi hiçte bilimsel olmayan bir tahminde bulunuyorum. Yaman da düşmeye başlayınca seriye takıyor. Çok geçmiş olsun. Buzluklar ve lasonil elimizden uzunca bir süre düşmeyecek sanırım.

    By Blogger asliberry, at 12:39 ÖÖ  

  • Aslıcım,
    şu buzluk olayından hiç hoşlanmıyor bizim küçük adam. epeydir alıştırdık, bir yerini vurduğu zaman hemen mutfağa buzdolabına koşup "anne buz" diyor ama vurduğu yere koyarsak kıyamet kopuyor. düşünce vurunca pek ağlamayan çocuk buz koyunca kıyametleri koparıyor. biraz daha büyüyünce izin vereceğini umuyorum :)

    By Blogger bkaya, at 1:40 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Home


 
javascript hit counter