Son haftalarda hep hasta küçük adam.


Malum yuvaya başladık, bu dördüncü haftamız. Yuvanın ilk haftasında elbette, beklenen bir şekilde hasta oldu.

Ateş olmadığı için antibiyotik vermedim. Hastalık geçti ama öksürük bir türlü geçmedi. Bir de enteresan bir öksürük. Gün içinde veya akşamları hiç sorun yok. Saat dokuzda uyuyoruz yine sorun yok. Saat onikide biz yatıyoruz.

En geç yarım saat veya bir saat içinde korkunç öksürükler başlıyor peşpeşe. Uykudan sarhoş bir şekilde, sürünerek kalkıyoruz. Yaklaşık yarım saat süren ve sonunda kusarak son bulan öksürük nöbeti için birşeyler yapmaya çalışıyoruz. Şuruplar, zeytinyağları (iğğğ iğrenç, çocukken zorla içiklerimi hatırlıyorum, ama işe yarıyor doğrusu) Tam yarım saat sonra, bir dakika fazla değil, başladığı gibi aniden bitiyor ve sabaha kadar mışıl mışıl uyuyoruz.

Bu gidişata bir anlam veremediğim için önceleri doktora gitmedik. Ama ısrarla devam edince dün doktorumuza bir görünelim dedik. Tabi ki, yuvaya başlayınca olacak bunlar, normal dedi. Çok şükür ki ilaççı bir doktorumuz yok. Hiç sevmem ben öyle herşeye hemen ilaç basmayı. Süper bir muayene oldu. Doktorumuz çok tatlı. Elbette kendisi de anne olduğundan çok yumuşak yaklaşıyor. Muayeneden önce ellerini yıkarken mutlaka balon yapıyor. Küçük adam bayılıyor bu balonlara.

"Şimdi kalbini dinliyorum, şimdi şunu, bunu yapıyorum" diyerek tatlı tatlı muayene olduk. Birde derin nefes almamız vardı ki. Doktor teyze "derin nefes al" diyor ama bizimki bilmiyor derin nefes almayı. "Annecim, çiçek koklar gibi yap" dedim. Bizimki başladı derin derin nefes almaya. Harikaydı doğrusu.

Daha önceki muayenede danışmadan boya kalemi seti ve boyama kitabı vermişlerdi, süpriz olarak. Ben de giderken "süpriz alacağız yine" demiştim. Ne yazık ki boya kalemleri bitmiş. Ama bu bizim küçük adamı durdurabilir mi hiç. Muayene bitti ve doktor teyzenin karşısına oturduk konuşmak için. "Doktor teyze, süprizimi istiyorum" demez mi?

Süpriz hakkımız, söke söke alırız!

Lolipopu kaptık elbette :)